15 Ağustos 2014 Cuma

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından bir-iki önemli ayrıntı / 22 Mayıs 2010

ender erdemil

CHP’nin yeni Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kurultayda herkesi kucaklayacak etkileyici bir konuşma yaptı. İşsizliği, yoksulluğu ve yolsuzluğu ağırlıklı olarak ele aldığı konuşmasında, örgütlü toplumdan da söz etti.

Kılıçdaroğlu’nun; işçilerin belini büken, sendikaları güdükleştiren taşeronlaşma konusundaki sözleri dikkate değerdi. CHP iktidarında taşeron yanında çalışan işçi olmayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, hemen düzeltti: “Kamuda taşeron yanında çalışan işçi olmayacak.” Bu sözden anlaşılması gereken, kamu kurumlarında taşeronlaşmaya son verilecek. Ya özel sektör? Özel sektör kuruluşları işletmelerini yine taşeronlar eliyle mi sürdürecekti? Bu konuyu “es” geçti. “Taşeron uygulamasını kaldıracağız. Bunun için yasa çıkaracağız. Herkes kimin yanında çalıştığını bilecek. Özel sektör artık sendikaya üye oldu diye işçi çıkaramayacak.” demedi.

Kılıçdaroğlu’na göre; Avrupa Birliği kaynaklı raporları hazırlayanlar, beş yıldızlı otellerde, yemekli toplantılarda edindikleri bilgilerle bu raporları hazırladıklarından, Türkiye’ye karşı çifte standart oluşuyordu. AB raporlarında yer alan, Ermeni Soykırımı konusunda Türkiye’yi suçlayan bölümler, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemize Kürdistan adı verilmesi, Kıbrıs konusunda yapılan baskılar, Ege konusu ve Yuanistan’la ilişkiler konusundaki yaklaşımların Türkiye’ye karşı bir tutum taşıması hep yanlış bilgilendirilmedendi. Etnik ayrımcılığı körükleyen AB parlamenterleri ve yetkilileri de hep yanlış bilgilendirilmişlerdi.

Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’li Başbakan olarak Doğu ve Güneydoğu Bölgelerimizde “özelleştirmeleri yapmayacak” Özelleştirmeler konusunda bu bölgeleri ayırdığına göre, diğer bölgelerde özelleştirmelere devam edecek. Halk Bankasını, Ziraat Bankasını ve hala özelleştirilmemiş pek çok kamu kuruluşunu özelleştirecek.

Oysa, işsizliğin ve üretimsizliğin, esnafın çöküşünün temel nedenlerinden biri, verimli kamu kuruluşlarının özelleştirilerek çalışanlarının işsiz ve gelirsiz kalmalarıdır.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşması iyi değerlendirildiğinde, AKP iktidarı döneminde uygulanan pek çok politikanın uygulanmaya devam edeceği görülüyor. İktidara gelince CHP; bunları yaparken, toplumun gazını da alacak.

Kılıçdaroğlu döneminde, AB üyeliği hedefi hız kesmeyecek, ama bu konuda kamuoyunun gazını alacak tedbirler düşünülecek.

Kılıçdaroğlu döneminde küresel liberalizmin Türkiye için öngördüğü temel politikalardan vaz geçilmeyecek. Özelleştirmeler sürdürülecek. Özel sektör, yine taşeronlar eliyle sendikasız işçi çalıştıracak. Kısaca, AKP’nin yaptığı pek çok şey sürdürülecek. Türkiye’de sermaye düzeninin egemenliği için çalışılacak. Ama AKP’nin perişan ettiği yurttaşların da gazı alınarak…

Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanı olduğu CHP, Rahşan Ecevit’in manevi oğlu olarak bilinen Emrehan Halıcı’ya CHP rozeti takacak. CHP’nin mecliste, Anayasa değişiklik paketine “evet” demiş bir milletvekili olacak.

Ender Erdemil, 22 Mayıs 2010






  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder