3 Ağustos 2014 Pazar

Ehven-i şeri seçen Mustafa Kemal değildi

Ender Erdemil
Açık İstihbarat'ta yayınlanan, "Ehven-i Şeri Seçmelisin; Aynen Mustafa Kemal gibi"   ( http://www.acikistihbarat.com/haberdetay.aspx?id=10498 ) başlıklı yazıda yazar; biz, Ekmeleddin İhsanoğlu'na oy vermeyenleri "utanmaya" çağırıyor. Mustafa Kemâl Paşa'nın Samsun'a çıkarken ehven-i şeri seçtiğini ileri sürüp, bize de de ehven-i şeri seçmemizi öğütlüyor. Aşağıda tırnak içindeki ifadeler o yazının yazarına ait.
"Mustafa Kemal o sözü, tarihin en kritik zamanında "ehven-i şeri" seçtiği  için söyleyebildi.
Nişantaşı'ndaki evine gelenler, İstanbul'da bir şeyler yapması için onu teşvik ederken o sustu, bizzat Padişah'tan yetki aldı ve ZAMAN KAZANMAK İÇİN resmi yetki ile Samsun'a çıktı.
Anadolu'da gücünü topladıktan sonra "Ehven-i şeri" seçmeme lüksüne kavuştu.
Samsun, Mustafa Kemal'in ehven-i şer'i idi."
Tarih, onu eline alanın istediği gibi sonuçlar çıkaracağı metinler bütünü değildir. Nutuk'u okuyan, Mustafa Kemâl Paşa'nın hayatının hiç bir döneminde ehven-i şerlere yakın olmadığını görür. Ancak, pek çok aydın geçinen gibi Nutuk'u hiç okumadan Atatürkçü kesilenlere yutturabilirsiniz tarih üzerindeki öznel yorumlarınızı.
Mustafa Kemal Paşa Samsun'a çıkışı, ve çıkışını sağlayan görevlendirme konusuna şöyle açıklık getiriyor:
"Atatürk Nutuk'ta bu "Samsun'a gidiş" konusuna şöyle açıklık getirmiştir: "Onlar bu yetkiyi bana bilerek ve anlayarak vermediler, ne pahasına olursa olsun benim İstanbul'dan uzaklaşmamı isteyenlerin buldukları gerekçe 'Samsun ve dolaylarındaki güvenlik olaylarını yerinde görüp tedbir almak üzere Samsun'a kadar gitmem idi. Ben bu görevin yerine getirilmesinin bir makam ve yetki sahibi olmaya bağlı bulunduğunu ileri sürdüm. Bunda hiçbir sakınca görmediler. O tarihte genelkurmayda bulunan ve benim maksadımı bir dereceye kadar sezmiş olan kimselerle görüştüm. Müfettişlik görevini buldular. Yetki konusu ile ilgili emri de ben kendim yazdırdım. Hatta Harbiye Nazırı olan Şakir Paşa, bu talimatı okuduktan sonra imzalamaya çekinmiş, anlaşılır, anlaşılmaz bir biçimde mührünü basmıştır." (Atatürk'ün Samsun'a çıkışı ve Vahdettin, Haber Güncel, 16 Temmuz 2014) Yazının bütününü okumanızı öneririm. http://haberguncel.blogspot.com.tr/2012/05/vahdettin-dosyasi-7-ataturkun-samsuna.html
Anlaşılacağı üzere Ehven-i şeri seçen Mustafa Kemal Paşa değil, Osmanlı Hükümeti, İngilizler ve Vahdettin'di.
Yazar, "Senin Samsun'un ise bütün aksamalarına rağmen ağır aksak bir demokrasi ve onun pratikteki yansıması olan Parlamento." ifadeleriyle de var olan koşullardaki Samsun'u gösterme çabasında. Ancak unuttuğu bir şey var. Ekmeleddin İhsanoğlu'nu aday gösteren muhalefet partisi liderleri, Türkiye'ye düşman küresel güçlerin saflarına geçtiklerini ilan ettiler. Parti disiplini ve başka baskı araçlarıyla da partilerinin milletvekillerini, bu doğrultuda davranmaya zorluyorlar. Bu nedenle yazarın Parlamento olarak adlandırdığı TBMM bizim için ancak içinde bazı millici unsurları barındıran Meclis-i Mebusan'dır.
Yazının başından beri zekamızı küçük gören yazar, aşağıdaki ifadelerle de bize cahil diyor ve utanmaya davet ediyor:
"Ekmeleddin İhsanoğlu'nun ne olduğunu bize anlatma; biraz utanman olsun.
2004 yılından beri küresel güçlerin ve Türkiye'deki uzantılarına yönelik onbinlerce yazı yayınlayan bu sitenin bütün yazarları "Ergenekon"'dan içeri alındı bilmez misin?
"Ergenekon"'un o Nemrut Mustafa divanından bu yazarların yüzlerce sene hapis cezası aldığını bilmez misin?
Bize mi emperyalizmi anlatıyorsun; bize mi Erdoğan'la mücadeleyi anlatıyorsun?
Cahil olmaman utanma duygusundan muaf olduğun anlamına gelmez; utan."
Ergenekon'dan içeri alınmak, yüzlerve yıl ceza almak, sizleri "allame-i cihan" yapmaz. Tarihi, Atatürk'ü ve Atatürkçülüğü bizden iyi bildiğinizi göstermez. Emperyalizme karşı mücadelede "doğru yerde durduğunuzun" göstergesi değildir Ergenekon'dan hapse girmek, ceza almak.
Unutmayın, Libya'da ABD adına Kaddafi'ye karşı savaşanların başını çekenlerin pek çoğu  Guantanamo'da 6 yıl yatmışlardı...
Yazar:
"İhsanoğlu Coca-Cola'nın , MOSSAD'ın , ABD'nin , İngiltere'nin ve bilimum emperyal güçlerin ajanı da olsa seçmek zorundayız..."
İfadeleriyle kendince kafamızı çuvala sokmanın kaçınılmazlığının altını çiziyor.
Ekmeleddin İhsanoğlu, Milli iradeyi kırmak, millete; vereceği oylarla Laik Cumhuriyetin yerine ılımlı İslamın geçmesini; küresel güçlerin bölgede yürüttüğü sözüm ona "demokrasi getirme" projesini, bu proje çerçevesinde Türkiye'ye verilen görevi onaylatma projesidir.
Biz, oyumuzu Ekmeleddin İhsanoğlu da dahil hiç bir adaya vermeyerek milli bir duruş sergileyeceğiz. Bizce Samsun'a çıkış budur.
Siz de hem kafanızı gönüllü olarak çuvala sokup hem de bizi utanmaya davet etmeyin yavuz hırsız misali...
Ender Erdemil, 16 Temmuz 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder